Demand Generation

Content Hub

Turkish

Law of Shitty Clickthroughs Nedir? Dijital Pazarlamada Neden Kaçınılmazdır?

4 May 2024

Law of Shitty Clickthroughs Nedir? Dijital Pazarlamada Neden Kaçınılmazdır?

Yeni bir pazarlama stratejisi keşfettiğinizde ilk başta müthiş sonuçlar alıyor, ancak birkaç ay içinde performansın dramatik şekilde düştüğünü fark ediyorsunuz. Bu tanıdık geliyorsa, dijital pazarlamanın en acımasız yasalarından biriyle karşı karşıyasınız demektir. 1994 yılında HotWired'da yayınlanan ilk banner reklamının %78'lik tıklama oranından, günümüzdeki %0.17'lik ortalamaya kadar uzanan bu düşüş hikayesi, pazarlama dünyasının en kaçınılmaz gerçeklerinden birini gözler önüne seriyor.

Law of Shitty Clickthroughs Nedir?

Law of Shitty Clickthroughs, Growth Hacking uzmanı Andrew Chen tarafından 2012 yılında formüle edilen ve dijital pazarlama literatürüne geçen önemli bir kavramdır. Bu yasa, temel olarak şunu ifade eder: "Zamanla tüm pazarlama stratejileri düşük tıklama oranlarıyla sonuçlanır."

Bu kavram, pazarlama kanallarının yaşam döngüsündeki kaçınılmaz düşüşü açıklar. Herhangi bir pazarlama stratejisi ilk ortaya çıktığında yüksek performans gösterir, ancak zaman geçtikçe etkinliği azalır ve nihayetinde "berbat" tıklama oranlarına düşer. Chen'in bu yasayı "pazarlamanın yerçekimi kuvveti" olarak tanımlaması, fenomenin ne denli güçlü ve kaçınılmaz olduğunu vurgular.

Bu yasanın işleyişini anlamak için somut veriler incelemek gerekir. İlk banner reklamı 1994'te %78 tıklama oranıyla başlarken, günümüzde ortalama banner reklamı sadece %0.17 oranında tıklanmaktadır. Bu, yaklaşık 45.800% düşüş anlamına gelir. Benzer şekilde, e-posta pazarlaması 1990'larda %90'lara varan açılma oranlarına sahipken, 2025 itibarıyla bu oran %3 civarında seyretmektedir.

Tıklama Oranlarının Zamanla Düşüşünün Nedenleri

Law of Shitty Clickthroughs'un arkasında yatan temel nedenler, insan psikolojisi ve pazar dinamiklerinin karmaşık etkileşiminden kaynaklanır. Bu düşüşün ana faktörleri üç kategoride incelenebilir.

Yenilik Faktörünün Kaybolması

İnsanlar doğası gereği yeniliğe karşı ilgi duyar ve bu yenilik karşısında pozitif tepki verir. İlk banner reklamını gören kullanıcılar, bu deneyimi sadece merak ettikleri için tıklamışlardır. Ancak aynı türde reklamları defalarca gördükten sonra, bu yenilik etkisi kaybolur ve kullanıcılar reklamları görmezden gelmeye başlar.

Bu durum, pazarlama literatüründe "banner körlüğü" olarak da bilinen fenomenle yakından ilişkilidir. Jakob Nielsen'in göz takip çalışmaları, kullanıcıların web sayfalarında banner reklamlarını bilinçli olarak görmezden geldiğini ortaya koymuştur. Kullanıcılar zamanla reklam formatlarını tanımayı öğrenir ve bu alanlara bakmamaya şartlanır.

Rekabet Artışı ve Pazar Doygunluğu

Bir pazarlama kanalı etkili sonuçlar vermeye başladığında, rekabetçiler hızla bu kanala yönelir. Bu durum, kanalın hem maliyetinin artmasına hem de etkinliğinin azalmasına neden olur. Google Ads'te anahtar kelime maliyetlerinin her yıl artması ve Facebook'ta reklam envanterinin daralaması bu durumun somut örnekleridir.

Rekabet artışı aynı zamanda yaratıcı standartları da yükseltir. İlk dönemde basit bir metin reklamı bile etkili olabilirken, zamanla daha karmaşık, daha yaratıcı ve daha maliyetli reklamlar gerekli hale gelir. Bu da pazarlama maliyetlerini artırırken performansı düşürür.

Banner Reklamlarından E-posta Pazarlamaya: Kanalların Çöküş Hikayesi

Dijital pazarlama tarihine bakıldığında, her yeni kanalın benzer bir yaşam döngüsü izlediği görülür. Banner reklamları, e-posta pazarlama, sosyal medya reklamları ve mobil uygulamalar hepsi aynı kaderi paylaşmıştır.

Banner Reklamlarının Dramatik Düşüşü

1994'te HotWired'da yayınlanan ilk banner reklamı, AT&T'nin "Have you ever clicked your mouse right HERE? YOU WILL" mesajıyla kullanıcıları büyülemiştir. %78'lik tıklama oranı, günümüz standartlarıyla inanılmaz görünse de, o dönem için normaldir çünkü kullanıcılar bu deneyimi hiç yaşamamıştır.

2025 itibarıyla banner reklamları ortalama %0.17 tıklama oranına düşmüştür. Amazon Ads verilerine göre, etkili banner reklamları bile ortalama %0.5-1% arasında performans göstermektedir. Bu düşüş, kullanıcıların banner reklamlarını tanımayı öğrenmesi ve bilinçli olarak görmezden gelmesiyle açıklanır.

E-posta Pazarlamanın Çöküşü

1990'larda e-posta almak heyecan verici bir deneyimdi. "You've Got Mail" filmi bu dönemi mükemmel şekilde yansıtır. O dönemde e-posta pazarlama kampanyaları %90'lara varan açılma oranlarına sahipti. Kullanıcılar gelen her e-postayı merakla açar ve içeriğiyle ilgilenirdi.

Günümüzde ise durum tamamen değişmiştir. Mailchimp verilerine göre, ortalama e-posta açılma oranları sektöre bağlı olarak %15-25 arasında değişirken, tıklama oranları %2-4 seviyelerinde kalmıştır. Bu düşüşün temel nedeni, kullanıcıların günde onlarca pazarlama e-postası alması ve seçici davranmaya başlamasıdır.

Pazarlama Kanallarının Etkinlik Kaybetmesindeki Ana Faktörler

Law of Shitty Clickthroughs'un etki göstermesinde üç kritik faktör öne çıkar. Bu faktörlerin anlaşılması, pazarlama stratejilerinin daha iyi planlanması açısından önemlidir.

Müşteri Davranışlarındaki Değişim

İnsanlar örüntü tanıma konusunda son derece yeteneklidir. İlk karşılaştıkları pazarlama mesajlarına olumlu tepki verseler de, benzer mesajları tekrar gördüklerinde bunları filtrelemeye başlarlar. Bu durum özellikle retargeting kampanyalarında belirgindir. Aynı reklamı defalarca gören kullanıcılar, zamanla bu reklamları görmezden gelir hale gelir.

Sosyal medya algoritmaları da bu durumu destekler. Facebook ve Instagram, kullanıcıların aynı reklamları çok sık görmemesi için frekans sınırları koyar, ancak bu da reklam performansının zamanla düşmesine neden olur.

Teknoloji Adaptasyonu Eğrisi

Technology Adoption Lifecycle modeline göre, erken benimseyenler yeniliklere açık ve pazarlama mesajlarına daha duyarlıdır. Bir ürün veya hizmet ana akım pazara ulaştığında, hedef kitle profili değişir ve pazarlama stratejilerinin etkinliği azalır.

Erken benimseyenler aktif olarak yeni ürünleri arar ve pazarlama mesajlarına pozitif tepki verirken, ana akım pazar daha şüpheci davranır ve ikna edilmesi daha zordur. Bu durum, tüm pazarlama kanallarının zamanla daha az etkili hale gelmesine neden olur.

Platform ve Algoritma Değişiklikleri

Sosyal medya platformları sürekli olarak algoritmalarını günceller ve organik erişimi kısıtlar. Facebook'un organik erişim oranları 2012'de %16 civarındayken, 2025'te %2'nin altına düşmüştür. Bu değişiklikler, işletmeleri daha fazla reklam harcamaya zorlarken performansı düşürür.

Google da benzer şekilde, arama sonuçlarında reklamların oranını artırarak organik tıklamaları azaltmıştır. 2025 Google Ads istatistiklerine göre, mobil aramalarda ilk sayfanın %60'ı reklam alanlarından oluşmaktadır.

Law of Shitty Clickthroughs ile Nasıl Mücadele Edilir?

Bu yasanın etkilerini tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da, etkisini minimize edecek stratejiler mevcuttur. Başarılı işletmeler, bu yasayı kabul ederek sürdürülebilir pazarlama stratejileri geliştirir.

Sürekli İnovasyon ve Yaratıcı Yenileme

En etkili mücadele yöntemi, pazarlama yaratıcılarını düzenli olarak yenilemektir. Retargeter'ın analizi, aynı reklam yaratıcısını uzun süre kullanmanın tıklama oranlarını dramatik şekilde düşürdüğünü göstermiştir. A/B testleri yaparak farklı yaratıcıları karşılaştırmak ve performans düşüşü görüldüğünde hızla değiştirmek kritik önem taşır.

Başarılı markalar, yaratıcı bankalarını sürekli güncel tutar ve farklı formatlarda deneyimler. Video reklamları, interaktif reklamlar ve çeşitli görsel stilleri kullanarak kullanıcı dikkatini canlı tutmaya çalışır.

Yeni Pazarlama Kanallarının Keşfi

Andrew Chen'e göre, Law of Shitty Clickthroughs'a karşı en güçlü çözüm yeni pazarlama kanallarını erken keşfetmektir. Bu kanallar henüz rekabet yoğunluğu yaşamadığı için yüksek performans sunar. Günümüzde podcast reklamları, influencer pazarlama ve TikTok gibi platformlar bu kategoride değerlendirilebilir.

Yeni kanalları keşfetmek için pazarlama ekiplerinin deneysel yaklaşım benimsemeleri ve sürekli test etmeleri gerekir. "Daha önce kimse bunu denedi mi?" sorusu, potansiyel fırsatları belirleme açısından değerlidir.

Değer Odaklı İçerik Stratejisi

Chen'in vurguladığı önemli bir nokta, pazarlama ile bilgi arasındaki farktır. Sadece yenilik ve gürültü içeren reklamların ömrü kısıtlıyken, gerçek değer sunan içerikler daha uzun süre etkili kalır. Kullanıcıya faydalı bilgi, çözüm veya deneyim sunan pazarlama mesajları, Law of Shitty Clickthroughs'un etkisinden daha az etkilenir.

Günümüzde Hangi Pazarlama Kanalları Daha Az Etkilendi?

2025 itibarıyla bazı pazarlama kanalları henüz tam anlamıyla doygunluğa ulaşmamıştır. Bu kanallar, erken benimseyenler için hala fırsat sunmaktadır.

Podcast Reklamcılığı

Podcast dinleme oranları sürekli artarken, reklam envanteri henüz doygunluğa ulaşmamıştır. Host-read reklamlar özellikle yüksek güven ve dönüşüm oranları sunmaktadır. Türkiye'de podcast pazarı hala gelişim aşamasında olduğu için erken girişimciler avantaj sağlayabilir.

AI-Destekli Kişiselleştirme

Yapay zeka teknolojilerinin pazarlamaya entegrasyonu yeni fırsatlar yaratmaktadır. Dinamik içerik oluşturma, gerçek zamanlı kişiselleştirme ve davranışsal hedefleme konularında henüz tam potansiyele ulaşılmamıştır.

Web3 ve Metaverse Pazarlama

Blockchain teknolojisi ve sanal dünyalar, pazarlama açısından yeni sınırlar sunmaktadır. NFT kampanyaları, sanal etkinlikler ve kripto topluluğu pazarlaması henüz deneysel aşamadadır.

İşletmeler İçin Pratik Öneriler ve Strateji Geliştirme

Law of Shitty Clickthroughs'u iş stratejisine entegre etmek için somut adımlar atmak gerekir. Sürdürülebilir büyüme için bu yasayı göz ardı etmek değil, planlamaya dahil etmek önemlidir.

Çeşitlendirilmiş Kanal Portföyü

Tek bir pazarlama kanalına bağımlı olmak büyük risk taşır. Başarılı işletmeler, 5-7 farklı kanala yayılmış portföy oluşturur ve sürekli yeni kanalları test eder. Bu yaklaşım, bir kanalın performansı düştüğünde diğerlerinin kompanse etmesini sağlar.

Veri Odaklı Performans Takibi

Pazarlama kanallarının performansını haftalık bazda takip etmek ve erken uyarı sistemleri kurmak kritik önem taşır. Tıklama oranları, dönüşüm maliyetleri ve müşteri edinme maliyetlerindeki trendleri izleyerek proaktif aksiyonlar almak gerekir.

Uzun Vadeli Marka Değeri İnşası

Kısa vadeli taktiksel kampanyaların yanında, uzun vadeli marka değeri oluşturmak Law of Shitty Clickthroughs'un etkisini azaltır. Güçlü marka kimliği olan işletmelerin reklamları, bilinmeyen markalarınkine göre daha yüksek performans gösterir.

Sonuç

Law of Shitty Clickthroughs, dijital pazarlamanın kaçınılmaz gerçeklerinden biridir ve her pazarlama profesyonelinin anlaması gereken temel kavramlardan birisidir. Bu yasanın varlığını kabul etmek, daha sürdürülebilir ve dirençli pazarlama stratejileri geliştirmenin ilk adımıdır.

Başarılı işletmeler bu yasayla mücadele etmeye çalışmak yerine, onu stratejik planlamalarının bir parçası haline getirirler. Sürekli inovasyon, çeşitlendirilmiş kanal portföyü ve değer odaklı içerik stratejileri ile Law of Shitty Clickthroughs'un etkilerini minimize etmek mümkündür. Unutulmamalıdır ki, pazarlama dünyasında değişmeyen tek şey, sürekli değişim gerekliliğidir.

SaaSaMa Growth Marketing Agency olarak, işletmenizin Law of Shitty Clickthroughs'un etkilerinden korunmasına ve sürdürülebilir büyüme stratejileri geliştirmesine yardımcı oluyoruz. Dijital pazarlama stratejinizi gözden geçirmek ve gelecek dönemlere hazır olmak için bizimle iletişime geçin.

Kaynakça:

B2B büyümesinde yol almak karmaşık olabilir. Sorularınız varsa veya fikirleri keşfetmek istiyorsanız, size yardımcı olmak için buradayız. Birlikte olağanüstü bir şey inşa edelim

Newsletter

Katıl!

Kaydolduğunuzda, Gizlilik Politikamızı kabul etmiş olursunuz.

© 2025 SaaSaMa